Skoda Superb. Gerçekten Superb mi?

  
1894 yılının Cekoslovakya-Mlada Boleslav’ ında, hayatını kitap satarak kazanan 26 yaşındaki Vaclav Klementin çalışmayan bir bisikleti vardır. Alman üretimi olan bisikletine yedek parça bulmanın imkânsız olması nedeniyle Alman firmasına kendi dili olan Cekoslovakca bir mektup yazar ve bisikleti ile birlikte gönderir. Almanların cevabı hiç de Vaclav ın beklediği gibi değildir. Kendilerinden bir isteği olması durumunda, anlayabilecekleri bir dil ile iletişime geçmesi gerektiği yazmaktadır. Ayrıca ortada bir bisiklette yoktur! Otomotiv sektörü adına yaşanan bu talihsiz olay sonrasında Genc Vaclav ın yapacağı hırs ile bugünkü Skoda markasını yaratacağı, Skodanında Superb gibi bir model üretebileceği  kimin aklına gelirdi ki?
 Markanın hikayesinin tümü için "Devamı" butonuna basın. 

  Birçok köklü otomotiv firması gibi Skoda’nın da tarihi 1890 lara kadar gitmektedir. Kurulduğu 1890 lı yıllardan günümüze ulaşıncaya kadar birçok kez evrim geçiren firma ilk etapta bir bisiklet atölyesi olarak kuruldu. Sonrasında bu bisiklete motor takma gibi dâhice bir fikir ile ilerledi. Gerçi bu bisiklete motor takma fikri, fikrin bulucusu Vaclav Klement e birkaç ön dişe mal oldu ancak hem ilk motosiklet üreticisi olma unvanını elde etmelerinde hemde firmanın bugünlere ulaşabilmesinde önemli rol oynadı. Devamında motor ihtiva eden ve daha güvenli sürüş dinamiklerine sahip bir makine tasarımı için dönemin Oto Gurusu Robert Bosch ile irtibata geçmeye çalıştılar ancak ön dişlerinin olmaması ve harfleri düzgün telaffuz edemeyişi nedeniyle pek de kale alınmadılar. Bunun üzerine ortağı ile birlikte prototip oluşturması amacıyla Fransızların Werner Brothers adıyla ürettiği gelişmiş bir motorlu bisiklet satın alan Çekler, bu prototipten yola çıkarak bugün bildiğimiz motosikleti üretmeyi başardılar. Ürettikleri araca “Voiturette A” adını veren ikili bundan sonra uzun soluklu bir başarı hikâyesine imza attılar. Büyük bir fabrika ve bir sürü disiplinli-çalışkan işçiden oluşan takım, İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihracata başladı ve çok geçmeden 1905 yılında ilk otomobillerini üretti. 

1905 Laurin & Klement

Ürettiği otomobillerle de başarılı çizgisini devam ettiren firma, Birinci Dünya Savaşı akabinde taşımacılık amaçlı modeller üretmeye ve sinir bozucu biçimde başarılı olmaya devam etti. Sonrasında yaşanan büyük bir fabrika yangınının getirdiği ekonomik problemler nedeniyle sıkıntıya düşen ortaklar şirketlerini o dönemde Savunma ve Silah Sanayisinde faaliyet gösteren Skoda Works adlı firmaya sattılar. Daha önceleri Laurin & Klement adıyla üretilen araçlar, ilk olarak 1924 yılında “Laurin&Klement-Skoda” adı ile satılmaya başlandı. 

Skoda, tarihi boyunca pek çoğumuzun bilmemesine rağmen oldukça başarılı modeller üretti. Gerek teknik özellikler gerekse de satış rakamları olarak birçok otomobil firmasının hayalini bile kuramayacağı biçimde başarılı oldular. Hatta ve hatta İngiltere ye ihraç edilen Rapid modeline “ Poor Man’s Porsche” yani “ Fakir Porsche si” lakabı takıldı. Bunun nedeni sadece ucuz olması değildi. Tıpkı bir Porsche gibi yol tutabiliyor olmasıydı. Ayrıca tasarım olarak da birçok Avrupalı rakibine gözdağı vermeyi ihmal etmiyordu. 

Skoda Rapid 1984-1990

Peki, nasıl oldu da biz yanı başımızdaki üreticiden bu derece bir haber kalabildik? Cevabı oldukça basit. Sınırları içerisinde bulunduğu ülkenin uzun yıllar iktidar olan Siyasi yapısı ve tabiî ki Dünya Savaşı sırasında üreticinin fabrikasının Alman ordusunun emrine verilmesi, Çek üreticinin Avrupalı rakipleriyle olan teknoloji savaşında geri kalmasını sağladı. Ayrıca zor ekonomik koşullarda bu içe kapanma sürecini perçinledi.  

16 Nisan 1991 tarihi Skoda için bir dönüm noktası olmuştur. Komünizmin çöküşüyle birlikte ülkede büyük bir özelleştirme furyası başlamış ve Skoda bu furyadan payına düşeni “mükemmel” kelimesiyle betimlenebilecek bir şekilde almıştır. Alman devi Volkswagen Group, Çek Hükümetiyle anlaşma yapmış ve Skoda markasının %31 hissesini satın almıştır. Bünyelerine enjekte edilen kapital ve son teknoloji üretim bantlarıyla şaha kalkan firma, az bir zaman öncesine kadar devam eden kötü imajına sebep olan demode modelleri üretmeyi bırakıp, günümüzdeki konumuna ulaşmasını sağlayacak “İkinci Kalite” veya “Çakma” olarak nitelendirebileceğimiz Volkswagen ler üretmeye başlamıştır. Bu şekilde başarılı sonuçlar elde eden marka, 30 Mayıs 2000 tarihinde tamamıyla Almanlara devredilmiştir. Devir işleminin ardından her geçen gün kendini geliştiren marka günümüz itibariyle “İkinci Kalite” ve “Çakma” Volkswagen imajından sıyrılmaya çalışmakta ve bu bağlamda “Daha az paraya daha çok araba” gibi biz otomobil tutkunları için iştah açıcı bir felsefeyle hareket etmektedir. 

 Markanın Amiral Gemisi unvanını taşıyan ve en havalı modeli olan Superb bu haftaki testimizde konuğumuz oldu. Ana firma Volkswagen Group bünyesinde üretilen bir diğer devasa model olan Audi A6 ile aynı platforma sahip Superb bakalım kendisine yakıştırılan “Çakma”-“İkinci Kalite” sıfatlarından ve ağabeylerinin gölgesinden kurtulabilecek mi? Detaylar B.Hakko dan gelsin…